25 Aralık 2012 Salı
19 Aralık 2012 Çarşamba
9 Aralık 2012 Pazar
Modum düştü.....
Hiç bir şey yapasım yok; sahilde simit çay teklifine cıks,pazar pazarında alışveriş teklifine cıks,kuaför iyi gelir teklifine cıks,arabayla bir tur teklifine cıkks herkeze aynı bahaneyi tekrarlıyorum evde kalıp temizlik yapmam lazım.Gerçekten de temizlik yapmam lazım ama cıkks yaaa onu da yapasım yok ben bu gün hiç bir şey yapmak istemiyorum. Battaniyemle sarmaş dolaş olasım var,yattığım yerden kalkmadan bütüüüün gün miskin miskin yatasım var.
24 Kasım 2012 Cumartesi
BAHÇELERDE KEREVİİİİİZ HOPPA NİNNAAA:)
Bahçelerde kerevizz hoppa ninna,biz kereviz yemeyiiz hoppa ninnaaa diye şarkılar söyleyen ergenusuma inat bu akşam yemekte kereviz var.Vitamin deposu sağlıklı ve lezzetli nefffiiiss portakallı,zeytinyağlı kereviz.Kışın favori yemeğidir bizim mutfakta arada zeytinyağlısı pişer arada etli terbiyeli. Tarifine gelelim.
1 adet kereviz
1adet havuç
1 adet patates
2 adet orta boy soğan
Bir kaç diş sarımsak
Yeterince zeytinyağ,su,tuz ve portakal.
30 Ekim 2012 Salı
KARA RIHTIM

Saçların günah koksa
Kirpiklerin ihanetten dökülse
Tırnaklarından yabancı ellerin soğukluğu süzülse
Rıhtımda bekleyenin benim
Yaşarken bahçen
Göçünde mezarın kalbimdir derdin
İçine gömmek için mi kıydın bana?
Hiç gelmesen de bekleyeceğim
Güvertelerde uçuşan nice el var
Bana da bir siyah mendil sallayan olur
Bir gün yanlışlıkla
Seni saadet kuşlarının kanadı getirmişti
Leylek gagalarında yaban ülkelere göçesin diye mi?
Ruhumun iklimine uysan ne olur?
Ben değiştirirdim dünyamı ya da isteseydin
Dileseydin, kutuplarda taze hurma toplardım ellerimle
Ekvator damlarından buzlar sarkıtırdım
Gitmek istedin…
Ne gönlünün iklimi
Ne ruhundaki mevsimler..
Hepsi bahane, gitmek istedin!
Bekleyeni olan rahat gider
Benim de bekleyenim olsaydı rahat giderdim
Nereye?..
Senin ülkene!
Hiç dönmesen de bekleyeceğim
Güvertelerde uçuşan nice el var
Bir gün bana da bir siyah mendil sallayan olacak yanlışlıkla
Ben.. ben..
Gözlerim beklemekten kör olmuş
Hasret şarkıları söyleyeceğim iskelelerde..
ZEKİ MÜREN
24 Ekim 2012 Çarşamba
11 Ekim 2012 Perşembe
ISPANAK ÇORBASI

Kış geldi geliyor kapıda.Yaz aylarından sıkılmasak ta yaz sebzelerinden sıkılmıştım açıkçası.Döndür çevir patlıcan,kabak,semizotu,bamya. Birde diyet listeme sadık kalma durumu araya girince sebzesiz öğün geçiremez oldum.Hal böyle olunca kış sebzelerine kavuşmamıza çok sevindim.Kış uzun onlardan da sıkılacağız ama yine de şimdilik mutluyum.Pırasa,ıspanak,karnıbahar,kereviz,lahana hoş geldiniz mutfağıma:)))
Bu gün menü de ıspanak çorbası var tam bir vitamin deposu lezzetli nefis bir çorba.
1 kg. kadar ıspanağın köklerini ayıklayıp köklerin içerisinde toprak kalmaması için ikiye bölüyoruz.İyice yıkayıp sirkeli suda bekletiyoruz.Ispanak köklerimizin iyice temizlendiğinden emin olduktan sonra tencerede sıvıyağ kızdırıp çorbamıza kıvamını verecek olan 3 çorba kaşığı unu koyup kavurmaya başlıyoruz.(Un miktarı kişinin sevdiği çorba kıvamına göre artıp eksilebilir)Unumuz kavrulup mis kokusunu mutfağımıza yaydıktan sonra bir küçük rendelenmiş havucu kavurmaya başlıyoruz.Ardından ıspanak köklerini de ilave edip kavurmaya devam ediyoruz.Kavrulan sebzelerimizin üzerine varsa et veya tavuk suyu yoksa su ekleyerek yavaş yavaş karştırıyoruz.Orta ateşte kaynayana dek pişiriyoruz.Bir yumurta sarısı ve bir limonun suyu ile çorbamıza terbiye yapıyoruz.Servisinizi yaparken kızdırılmış tereyağ ve limon sarımsak ilave etmenizi tavsiye ederim.Ben çorbamı komşularımla,tarifinide sizlerle paylaştım.Afiyet olsun:)))
6 Ekim 2012 Cumartesi

Var gibi görünüyoruz...
Mıknatıs nasıl demiri çekerse, benlikten kurtulan,
Yok olan kişi de yokluğa kapılır, yokluğun çevresinde döner, dolaşır.
Ey zavallı insan!
Senin varlığın Hakk'ın varlığı önünde yoktur.
Yoktan ibarettir.
Sen var gibi görünen bir yoksun.
îşte bu hakîkati anlarsan şaşılıktan kurtulursun.
HZ. MEVLANA
24 Eylül 2012 Pazartesi
Kanım mı çekildi ne?

Hava sıcaklıkları gayet güzel aslında.Bende bir anormallik var sanırım bir üşümek bir üşümek battaniye altında yaşıyorum.Kalksam bir bardak sıcacık çay içsem diyorum ona bile üşeniyorum.Şimdi kalkıcam,mutfağa gidecem,falan filan derken hoooop yine battaniyenin altındayım.Kışa kalmaz üşümekten ve üşenmekten bir kenarda hakkın rahmetiyle dört kolluyla çıkarım herhalde evden :))))))Burasııı soğuuukkkk soğuuuk odalar :))Bu arada yeni arayüzü hiiiç beğenmedim eski arayüzümüzü geri verriiiinnn!!!!!!!
16 Eylül 2012 Pazar
14 Eylül 2012 Cuma
10 Eylül 2012 Pazartesi
YAŞAASSSIIIIINNNNNNN:)))

Dar gelen pantolonlar,olmayan gömlekler özlediğim elbiseleeeerrrrrrrr canlarım sizi ne kadar çok
özlemişim.Doktor kontrolünde başladığım diyetle ilk ay sonunda verdiğim kilo miktarı 5,800 2. ayın bitmesine sadece 1 hafta süre kaldı heyecanla tartılmayı bekliyorum.Yaşasın diyet,yaşasın spor durmak yok yola devam:)))
8 Eylül 2012 Cumartesi
2 Eylül 2012 Pazar
Aylardır ha sus,ya sabır,vurma yüzlerine,belki utanır,belki ar duyar,safa yat,anlamazdan gel,polyannayı oyna(oynadığım kaçıncı perde ben bile unuttum,oscara tek adayım),bekle bakalım,ya sabır,insanlık sende kalsın kalsında nereye kadar.Ne çok severmişsiniz insanı aptal yerine koymayı.Yalanla dolanla alengirli saçmalıklarla uğraşmayın koca koca insanlarsınız ayıp vallahi yaaa bırak bide arkadan iş çevirecez derken komik durumlara düşüyorsunuz.Ben de müneccim boku yemedim ama bu kadar da belli edilmez.Ayıp ya vallahi hiç yakışmadı size diycem ama bu da bana yakışmaz..Bırakın veledi zina çocukları gibi davranmayı da azıcık doğru dürüst yalansız dolambaçsız çıkarsız insanlar olmayı deneyin.Malum bu devirde insan olabilmek zor zanaat baktınız olmuyor zorlamayın reçetesiz bir ilaç öneriyorum annem.Allah ruhunuza şifa,kalbinize hidayet etsin.
7 Ağustos 2012 Salı
27 Temmuz 2012 Cuma
BİTİRDİM SENİ
Kurtuldum işte senden.Bittin gittin ama ölmedim yaşıyorum.Üstelik kendimi çok iyi hissediyorum.Neydi o öyle yanımdan ayırmamalar,gözümü açtığım gibi seni aramalar,gittiğim her yere seni de götürmeler amaaaannn ya biterse diye paniklemeler,geceleri uykumdan uyanıp sana sarılmalar, zırvalamalar.Ooooh dünya varmış kurtuldum işte senden bu gün sensiz geçirdiğim 10. günüm daha önceleride ayrılmıştık ara ara ama bu denli nefret etmemiştim senden.Artık ben yokum dilerim seni yanından ayıramayan her kezde en yakın zamanda vazgeçerler senden..Aklıma gelmiyor değilsin tabi ki ama artık senin yerini minicik tatlıcık sakızcıklarım aldı ve birlikte çoook mutluyuz.BİR DAHA BULUŞMAMAK ÜZERE EL VEDA SİGARA !!!!!!
17 Haziran 2012 Pazar
Seni Özlemek

Tenini, ellerini,
İçimi titreten gözlerini özledim,
Kollarında uyanmayı
Kokunu,yüzünü, sesini özledim
Ah be sevgilim
Ben seni ne aklımla,ne kalbimle
Ben seni ruhumla sevdim.
16 Haziran 2012 Cumartesi
22 Mayıs 2012 Salı
Tema Vakfından Duyurulmuştur....
Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar.
Bu sene (2012) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin.
Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün.
Üzerine de bir bardak su dökün.
Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır.
Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler…
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir !
Bunu yapmayın ve yaptırmayın.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet...
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım…
Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır.
Poşete koymadığınız her çekirdek için şimdiden teşekkürler
Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar.
Bu sene (2012) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin.
Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün.
Üzerine de bir bardak su dökün.
Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır.
Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler…
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir !
Bunu yapmayın ve yaptırmayın.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet...
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım…
Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır.
Poşete koymadığınız her çekirdek için şimdiden teşekkürler
5 Mayıs 2012 Cumartesi
Seni Saklayacağım

Unutma beni,
Bir gün yok olsam bile
Bil ki son nefesime dek
Kalbimin derinliklerinde
İlk gördüğüm günün heyecanıyla,
Sevgi ve aşkla seni saklayacağım.....
3 Mayıs 2012 Perşembe
ARKADAŞ
Bana resmini çiz sessizliğin
Eli öpülesi dostlar yarat
Koyu sohbetler yap derin olsun
Sığlıkları yaz bana,uzaktan ıslık çalsın
Karanlığı aydınlat,loş da olsa kabulüm
Işıklarını söndür kentin,patlasın trafolar
Raylarına bomba koy,uzaklaşmasın sevdalar
Sloganlar at seviyorum ölesiye diye
Zom olurcasına iç bu gece ana,avrat küfret
Tüm bunları yapamıyorsa yüreğin
Otur yanıma yağmurları izle
Tek değilsin inan bu sessizlikte.
KARA KALEM
SEVGİLİ ABİM DİLERİM BİR GÜN HEP BİRLİKTE IŞIKLARINI SÖNDÜRÜP KENTİN AYDINLATIRIZ KARANLIKLARI,SLOGANLAR ATARIZ SEVGİ ÜZERİNE,KOYU SOHBETLER YAPARAK ZOM OLANA DEK İÇERİZ ANA AVRAT KÜFREDERİZ BİZİ ÜZENLERE ABİ HER NEREDEYSEN UMARIM SAĞLIKLI,MUTLU VE İYİSİNDİR....
28 Nisan 2012 Cumartesi
Hiç bitsin istemediğim bir Cumartesi
12 Nisan 2012 Perşembe
Yine mi çiçek.
İyi bir dizi izleyicisi olduğumu söyleyemem.Ya kendimi verip izleyemem,ya saçma gelir falan filan bi şekilde takipsizlikten sınıfta kalırım.Fakat son bir kaç haftadır tavsiyeler üzerine Suskunlar adlı diziyi izlemeye başladım kimi bölümlerini ağlayarak,kimi bölümleri heyecanla izlediğim yani benimde takip ettiğim bi dizim oldu.Bu akşam ki bölüm bir kaç gün önce kaybettiğimiz dünya tatlısı güzel insan MERAL OKAY a ithaf edilmişti.Heyecanla izlediğim bölüm sonunda güzel insanın kaleminden dökülen bu güzel sözlerle bezenmiş muhteşem parçayla final yapıldı.Tüm yakınlarına,sevenlerine sabırlar dilerim.
4 Nisan 2012 Çarşamba
19 Mart 2012 Pazartesi
GÜNEŞİ GÖRDÜÜÜÜÜK:)

Nihayet dün ve bu gün güneşi doyasıya gördük.Herkez gibi bizde attık kendimizi deniz kenarına sanki denizi
ilk kez görür gibiydik.Öylesine dolu ki sahil çoluk ,çocuk,genç,yaşlı dün Bursalıların istilasına uğrayan sahilimiz bu gün bizimdi.Güle güle soğuk ,sıkıcı,kısacık kış günleri.HOŞGELDİN PIRIL PIRIL UMUT DOLU SICACIK BAHAR:)))
8 Mart 2012 Perşembe
Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu olsun...........

Mesela Yani Mesela diyorum;
Bu gece bir delilik yapsam!
Bıraksam mutfakta biriken bulaşıkları,
Çeksem arkamdan kapıyı,
Kadın başıma, ... Daha Fazlası..
Gitsem bir meyhaneyi dağıtsam!
Fonda bir masa,
Arkada Sezen'in şarkıları çalsa!
Ben ağlasam...
Şişenin dibine
Dibine vursam
Mesela diyorum;
Soklardan bütün erkekleri kovsam!
Bu gecelik evlerinde otursalar.
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
Kimse dokunmasa bana,
Bir sandalda sabahlasam.
Alabildiğince kadı
alabildiğince özgür olsam.
Küfür etsem ağız dolusu,
utanmasam,
Şehre isyanımı haykırsam.
Kim bilir kaç kere satılmıştır,
bu dünyanın anası!
Mesela diyorum;
bu gecede ben babasını satsam!
Mesela Yani Mesela diyorum...........Kaynak Melekler Mekanı.
20 Şubat 2012 Pazartesi
Bir abdestli tarifte bizden ABDESTLİ KARİDES GÜVEÇ

Sevgili Abim Kara Kalem sağolsun şu hüngür sümük tv.kanallarının birinde izlemiş ve sabah çayımızı bile
abdestli demlememiz gerektiğini kendi pişirdiği ABDESTLİ KURU ve ABDESTLİ SOMON tarifleyle anlatmıştı bizlere.Allahtan o gün yazısını okumuşum yoksa benim kapuska cenabet gidecekti.Malum adamlar haklı yahuuu gün boyu cenabetlik yakamı bırakmıyor.Daha da abdestsiz yumurta haşlamam yani.Eh bu günde bi karides güveç niyetine girdim.Niyet ettim karideslerimi güveçte pişirmeye deyip başladım karideslerimin abdestini aldırmaya.3 kere eller,3ağız,3burun,3kollar,3baş,3 ense, 3 kulaklar,(allahtan küpe şeyleri yokta bide kulak deliği faslı geçmedik)3ayaklar.Tabi biraz zaman alıyor ama eh artık.efem abdestini aldırdığımız karideslerimizi kabuklarından ayıklıyoruz.Bu arada tarifimi yarım kg.karidesten yapıyorum.Ayıkladığımız karidesleri 2 çorba kaşığı sirke ilave ettiğimiz 1lt. kadar suda az birşey haşlıyoruz.Böylece karideslerde koku olmuyor. Tavada bir miktar tereyağ ile 2 adet domatesi (kabuları soyulup küp doğanmış)kavuruyoruz.10 adet mantarıda yıkayıp doğrayarak ilave ediyoruz.Birkaç diş sarımsakla birlikte karideslerimizide ekliyoruz.Tuzunu ilave edip bir kaç taşım fokurdattırıveriyoruz.Pişmeye yüz tutan yemeğimizi güveç kabına alıyoruz orta sıcaklıkta ki fırına veriyoruz bi 10 dakikada orada piştikten sonnraaaa üzerini rendelediğimiz kaşar peyniri ile kaplıyoruz.Kaşarlar eridiğinde yemeğimiz servise hazırdır.Afiyet şeker olsun:)
18 Şubat 2012 Cumartesi
MEN DAKKA DUKKA!
14 Şubat 2012 Salı
Gamze'nin ihtiyacı olan ilik belki de sende. İlik bağışında bulun, hayat kurtar.
Bursalı arkadaşlarım, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Merkezine ilik donörü olmak adına kan verebiliyoruz. Yapmamız gereken; verdikleri formu doldurmak. Cok kısa sürede görevli kan alımını tamamlıyor. Kan tüplerimizi kendi doldurmuş olduğumuz forma sarıyor ve İstanbul'a gönderilmek üzere depoluyor.
Ayrıca kan merkezine başvurularda belirgin bir şekilde artış varmış, çalışanlar bundan çok memnun, hatta bunu "Bursa için duyurabildiğiniz kadar duyurun" dediler.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Merkezi'nin telefon numarasi: 0 224 295 37 40
Ayrıca kan merkezine başvurularda belirgin bir şekilde artış varmış, çalışanlar bundan çok memnun, hatta bunu "Bursa için duyurabildiğiniz kadar duyurun" dediler.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Merkezi'nin telefon numarasi: 0 224 295 37 40
11 Şubat 2012 Cumartesi
Haydi Güzel İnsanlar Gamze anne için Haydi.
Gamze için gerekli bilgiler ve son durum 
Gamze anneyi pek çoğumuz artık tanıyor ve durumunu biliyoruz. Ancak bilmeyenler için tekrar kısa bir bilgilendirme yapalım:
Gamze genç bir anne… 3 yaşında bir oğlu var ve kendisine lösemi teşhisi konuldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümünde yatıyor.
Son durum:
.”ŞU ANDA KAN GEREKMİYOR”.
.İlik nakli gerekli. İlik nakli için donör aranmaya pazartesi günü (13.02.2012) günü başlanacak.
.Pazartesi günü kemoterapiye başlanacak. “ÖNÜMÜZDEKİ HAFTADAN İTİBAREN” Trombosit ihtiyacı olacak. “ALINAN TROMBOSİT EN FAZLA 5 GÜN SAKLANABİLDİĞİNDEN, İHTİYAÇ OLDUKÇA” A RH + grubundakilerin Dokuz Eylül Üniversitesi’ne gidip “TROMBOSİT” vermeleri gerekecek.
.Pazartesi günü kemoterapiye başlanacak.
.Kardeşinin iliği uymamış, yakın akrabaların uyma ihtimali yüzde 1 imiş. Diğerlerinin uyma ihtimali ise 40 binde 1. Çapa’da 27 bin donör örneği varmış. Oranın düşüklüğünü hesaplayabilirsiniz.Bu yüzden bu “havuz”daki sayı ne kadar çoğalırsa, Gamze’nin kurtulma şansı o oranda artacak.Yani, donör olmak için başvurmak ve küçücük bir tüp kan vermek ÇOK ÇOK ÇOK ÖNEMLİ.Ama aynı gün içinde yüzlerce kişi gitmesin aynı merkezlere. Bunun için organize olup liste oluşturmak gerek. Çapa’daki konsey perşembe günleri toplanıyormuş, perşembe öncesi gitmek iyi olur.
.Gamze’nin lösemi teşhisi: AML M5 (Akut miyoloblast lösemi)
.Daha önce kök hücre nakli gerçekleştirilmiş ancak ney yazık ki hastalık tekrar nüksetmiş.
.Hepiniz donör olarak kan verebilirsiniz: Akraba Dışı Doku ve Kordon Kanı Bağışı yapılabiliyor.
.Gamze için bir blog açıldı bütün güncel bilgiler burada: Gamze Akbaş
Kendisine pozitif, samimi ve iyileşeceğine inandığınızı yazmak isterseniz: gamzeakbasicin@gmail.com Buraya atılan mailleri kendisi bizzat okuyor.
.Odasına geçmiş olsun kartları göndermek isteyen anneler her ilde kendi içinde organize oluyorlar. İnternet anneleri google grubuna üye olabilir ya da Nurturia’daki oluşuma katılabilirsiniz.
ADRES: Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi-İZMİR. Oda numarası 4865 Hematoloji Servisi, Onkoloji 1. kat
Ankara’dan ilik donörü olmak isteyenler: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi, Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Kanı Bankası Tel:(312) 508 24 44.
İstanbul’dan ilik donörü isteyenler: Çapa Tıp Fakültesi İlik ve Doku Nakli Merkezi
İzmir’den ilik donörü olmak isteyenler: Ege Üniversitesi Kan Merkezi irtibat no: 390 40 29 Randevu alarak gidiliyor.
Kimler donör olabilir:
18-50 yaşında sağlığı müsait olan herkes kemik iliği bankasına gidip başvuru formu doldurabilir. Bir tüp kan verenler bulaşıcı hastalık testinden geçiriliyor. Hastalık taşımıyorsa bankaya kaydediliyor.
Gönüllü vericinin kayıtları bilgisayara işleniyor, hastalarla uyum sağlarsa daha ileri tetkik yapılmak için çağrılıyor. Uygunsa genel anestezi altında kemik iliği alınıyor. Vericinin leğen kemiğinden özel iğneler aracılığı ile alınan kemik iliği bir torbaya aktarılıyor. Operasyon ve dikiş gerektirmiyor ve hiç acımıyor. Kemik iliği vericisi ertesi gün işine dönüyor.
Kimler kök hücre bağışlayamaz:
Kimlerin kök hücre vericisi olması uygun değildir?
18 yaşından genç veya 55 yaşından yaşlı olanlar, ağırlıkları 50 kg den daha düşük veya beden ölçüsü endeksi 40’ın üzerinde olan aşırı kilolu kişiler
Belirli hastalığı bulunan ve kan bankasında kan bağışı reddedilmiş kişiler
Kalp ve kan dolaşım sistemi rahatsızlıkları
Örneğin koroner kalp hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği, tedavi gerektiren kalp ritmi bozuklukları, düzensiz yüksek tansiyon gibi
Solunum yolları rahatsızlıkları
Örneğin ağır kronik astım (düzenli ilaç tedavisi gerektiren), kronik bronşit, akciğer veremi, akciğer embolisi gibi
Kan, kan pıhtılaşma sistemi veya kan damarları rahatsızlıkları
Örneğin oto-immün anemi, A tipi hemofili, derin venlerde tromboz gibi
Ruhsal rahatsızlıklar, santral sinir sistemi rahatsızlıkları
Örneğin tedavi gerektiren depresyonlar, psikoz, şizofreni, epilepsi, multipl skleroz gibi
Oto-immün sistem rahatsızları
Örneğin romatoid artrit (romatizma), kolajenozlar, Crohn hastalığı, ülseröz kolit, troid gibi
Salgı bezleri rahatsızlığı
Örneğin Diabetes mellitus gibi
Kötü huylu sayılan (kanser hastalığı) rahatsızlıklar
Enfeksiyona neden olan rahatsızlıklar
Örneğin Hepatit B veya C (iyileşmiş dahi olsa), kronik borelyoz, HIV-enfeksiyonu
ve diğerleri.
Kendisine yabancı organ veya doku nakli yapılmış olan kişiler
Örneğin; böbrek, kalp, cilt, kornea tabakası, beyin zarı, baldır siniri gibi
Bağımlılığı bulunan kişiler
Örneğin; alkol, uyuşturucu madde ve ilaç bağımlılığı gibi
Gamze için desteklerin bir de manevi boyutu var. İnternette bir araya gelip sayıyla dua paylaşan anneler var. Yasin okuyanlar, hatim indirenler, salavat okuyanlar…
Nurturia destek grubundaki sayı: 421
Facebook grubundaki üye sayısı: 3584
Twitterda #gamzeiçin1tüpkan yazıp destek verebilirsiniz.
Bir annenin hayata yeniden doğuşu için binlerce insan bir araya geldi.
Daha önce yazdığım gibi:
Haydi!
Bugün Anjelika Akbar’ın paylaştığı bir Rus atasözü ile sözümü bitiriyorum. “Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır. Bir insan başka bir insanın acısını duyabiliyorsa insandır. ”
Haydi güzel insanlar, haydi!”

Gamze anneyi pek çoğumuz artık tanıyor ve durumunu biliyoruz. Ancak bilmeyenler için tekrar kısa bir bilgilendirme yapalım:
Gamze genç bir anne… 3 yaşında bir oğlu var ve kendisine lösemi teşhisi konuldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümünde yatıyor.
Son durum:
.”ŞU ANDA KAN GEREKMİYOR”.
.İlik nakli gerekli. İlik nakli için donör aranmaya pazartesi günü (13.02.2012) günü başlanacak.
.Pazartesi günü kemoterapiye başlanacak. “ÖNÜMÜZDEKİ HAFTADAN İTİBAREN” Trombosit ihtiyacı olacak. “ALINAN TROMBOSİT EN FAZLA 5 GÜN SAKLANABİLDİĞİNDEN, İHTİYAÇ OLDUKÇA” A RH + grubundakilerin Dokuz Eylül Üniversitesi’ne gidip “TROMBOSİT” vermeleri gerekecek.
.Pazartesi günü kemoterapiye başlanacak.
.Kardeşinin iliği uymamış, yakın akrabaların uyma ihtimali yüzde 1 imiş. Diğerlerinin uyma ihtimali ise 40 binde 1. Çapa’da 27 bin donör örneği varmış. Oranın düşüklüğünü hesaplayabilirsiniz.Bu yüzden bu “havuz”daki sayı ne kadar çoğalırsa, Gamze’nin kurtulma şansı o oranda artacak.Yani, donör olmak için başvurmak ve küçücük bir tüp kan vermek ÇOK ÇOK ÇOK ÖNEMLİ.Ama aynı gün içinde yüzlerce kişi gitmesin aynı merkezlere. Bunun için organize olup liste oluşturmak gerek. Çapa’daki konsey perşembe günleri toplanıyormuş, perşembe öncesi gitmek iyi olur.
.Gamze’nin lösemi teşhisi: AML M5 (Akut miyoloblast lösemi)
.Daha önce kök hücre nakli gerçekleştirilmiş ancak ney yazık ki hastalık tekrar nüksetmiş.
.Hepiniz donör olarak kan verebilirsiniz: Akraba Dışı Doku ve Kordon Kanı Bağışı yapılabiliyor.
.Gamze için bir blog açıldı bütün güncel bilgiler burada: Gamze Akbaş
Kendisine pozitif, samimi ve iyileşeceğine inandığınızı yazmak isterseniz: gamzeakbasicin@gmail.com Buraya atılan mailleri kendisi bizzat okuyor.
.Odasına geçmiş olsun kartları göndermek isteyen anneler her ilde kendi içinde organize oluyorlar. İnternet anneleri google grubuna üye olabilir ya da Nurturia’daki oluşuma katılabilirsiniz.
ADRES: Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi-İZMİR. Oda numarası 4865 Hematoloji Servisi, Onkoloji 1. kat
Ankara’dan ilik donörü olmak isteyenler: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İbni Sina Hastanesi, Akrabalık Dışı Kemik İliği ve Kordon Kanı Bankası Tel:(312) 508 24 44.
İstanbul’dan ilik donörü isteyenler: Çapa Tıp Fakültesi İlik ve Doku Nakli Merkezi
İzmir’den ilik donörü olmak isteyenler: Ege Üniversitesi Kan Merkezi irtibat no: 390 40 29 Randevu alarak gidiliyor.
Kimler donör olabilir:
18-50 yaşında sağlığı müsait olan herkes kemik iliği bankasına gidip başvuru formu doldurabilir. Bir tüp kan verenler bulaşıcı hastalık testinden geçiriliyor. Hastalık taşımıyorsa bankaya kaydediliyor.
Gönüllü vericinin kayıtları bilgisayara işleniyor, hastalarla uyum sağlarsa daha ileri tetkik yapılmak için çağrılıyor. Uygunsa genel anestezi altında kemik iliği alınıyor. Vericinin leğen kemiğinden özel iğneler aracılığı ile alınan kemik iliği bir torbaya aktarılıyor. Operasyon ve dikiş gerektirmiyor ve hiç acımıyor. Kemik iliği vericisi ertesi gün işine dönüyor.
Kimler kök hücre bağışlayamaz:
Kimlerin kök hücre vericisi olması uygun değildir?
18 yaşından genç veya 55 yaşından yaşlı olanlar, ağırlıkları 50 kg den daha düşük veya beden ölçüsü endeksi 40’ın üzerinde olan aşırı kilolu kişiler
Belirli hastalığı bulunan ve kan bankasında kan bağışı reddedilmiş kişiler
Kalp ve kan dolaşım sistemi rahatsızlıkları
Örneğin koroner kalp hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği, tedavi gerektiren kalp ritmi bozuklukları, düzensiz yüksek tansiyon gibi
Solunum yolları rahatsızlıkları
Örneğin ağır kronik astım (düzenli ilaç tedavisi gerektiren), kronik bronşit, akciğer veremi, akciğer embolisi gibi
Kan, kan pıhtılaşma sistemi veya kan damarları rahatsızlıkları
Örneğin oto-immün anemi, A tipi hemofili, derin venlerde tromboz gibi
Ruhsal rahatsızlıklar, santral sinir sistemi rahatsızlıkları
Örneğin tedavi gerektiren depresyonlar, psikoz, şizofreni, epilepsi, multipl skleroz gibi
Oto-immün sistem rahatsızları
Örneğin romatoid artrit (romatizma), kolajenozlar, Crohn hastalığı, ülseröz kolit, troid gibi
Salgı bezleri rahatsızlığı
Örneğin Diabetes mellitus gibi
Kötü huylu sayılan (kanser hastalığı) rahatsızlıklar
Enfeksiyona neden olan rahatsızlıklar
Örneğin Hepatit B veya C (iyileşmiş dahi olsa), kronik borelyoz, HIV-enfeksiyonu
ve diğerleri.
Kendisine yabancı organ veya doku nakli yapılmış olan kişiler
Örneğin; böbrek, kalp, cilt, kornea tabakası, beyin zarı, baldır siniri gibi
Bağımlılığı bulunan kişiler
Örneğin; alkol, uyuşturucu madde ve ilaç bağımlılığı gibi
Gamze için desteklerin bir de manevi boyutu var. İnternette bir araya gelip sayıyla dua paylaşan anneler var. Yasin okuyanlar, hatim indirenler, salavat okuyanlar…
Nurturia destek grubundaki sayı: 421
Facebook grubundaki üye sayısı: 3584
Twitterda #gamzeiçin1tüpkan yazıp destek verebilirsiniz.
Bir annenin hayata yeniden doğuşu için binlerce insan bir araya geldi.
Daha önce yazdığım gibi:
Haydi!
Bugün Anjelika Akbar’ın paylaştığı bir Rus atasözü ile sözümü bitiriyorum. “Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır. Bir insan başka bir insanın acısını duyabiliyorsa insandır. ”
Haydi güzel insanlar, haydi!”
7 Şubat 2012 Salı
BENKAZ::))

Kadınların hayatının 4 ana dönemi
1. KAZ Dönemi :
Her şeye ağzı açık ayran budalası olarak baktıkları,
söylenen her güzel lafa kolay kandıkları 17 - 25 yaş arasındaki
2. NAZ Dönemi:
Güzelliklerinin farkına vardıkları, o yüzden hep
kapris üstüne kapris yaptıkları 25 - 35 yaş arasındaki
3. KURNAZ Dönemi :
Hayatı (erkekleri) tanıyıp gözlerinin açıldığı
35 - 45 yaş arasındaki
4. ENKAZ Dönemi :
Mihrabın yıkıldığı, her şeyin bittiği 45 yaş sonrası
Bendeniz de dönem hiç değişmiyor hep KAZ HEP KAZ.Korkarım Kaz döneminden direkt Enkaz DÖNEMİNE GEÇİŞ YAPACAĞIM:))))
31 Ocak 2012 Salı
MUTFAK ŞARKILARI.
<
Mutfak dediğin keyif ister,sen keyifli olacaksın ki pişirdiğin yemeklerde lezzetli olsun.Ben her gün yemek yapma zorunluluğu olmayan bir şanslı böcük olarak tamamen keyfe keder mutfağa giriyorum.Sevgili anacuğum sağolsun kendine iş etmiş yemek pişirmeyi.Sabah namazına kaltıktan sonra katiyen uyumaz bir yandan çayı demler bir yandan da o gün pişecek yemeği kararlar.Sonrada kahve keyfimiz esnasında pişirdiği herşeyi tek tek anlatır bana yemek programı tadında.Bu sabah çalan telefonum sayesine epey erken bir saatte uyandım.Telefon konuşması uzun sürünce uyku falan kalmadı tabi.Bu sabahta çayı ben koyabilirmiyim ki diye usulca mutfağa yöneldim.Kapı aralığından gelen sesler annemin mutfakta olduğunun göstergesiydi.Gayet keyifle şarkılar söyleniyordu.Saaaazlar çalınıır çamlıcanıınnn bahçelerinndeeeeeeee ammaaaan.........
O sazlar hiç susmasın anacığım hep çalsın çamlıcanın bahçelerinde eh bu sayede anacığımın enfes yemeklerinin küçük bir sırrınıda öğrenmiş oldum:))

Mutfak dediğin keyif ister,sen keyifli olacaksın ki pişirdiğin yemeklerde lezzetli olsun.Ben her gün yemek yapma zorunluluğu olmayan bir şanslı böcük olarak tamamen keyfe keder mutfağa giriyorum.Sevgili anacuğum sağolsun kendine iş etmiş yemek pişirmeyi.Sabah namazına kaltıktan sonra katiyen uyumaz bir yandan çayı demler bir yandan da o gün pişecek yemeği kararlar.Sonrada kahve keyfimiz esnasında pişirdiği herşeyi tek tek anlatır bana yemek programı tadında.Bu sabah çalan telefonum sayesine epey erken bir saatte uyandım.Telefon konuşması uzun sürünce uyku falan kalmadı tabi.Bu sabahta çayı ben koyabilirmiyim ki diye usulca mutfağa yöneldim.Kapı aralığından gelen sesler annemin mutfakta olduğunun göstergesiydi.Gayet keyifle şarkılar söyleniyordu.Saaaazlar çalınıır çamlıcanıınnn bahçelerinndeeeeeeee ammaaaan.........
O sazlar hiç susmasın anacığım hep çalsın çamlıcanın bahçelerinde eh bu sayede anacığımın enfes yemeklerinin küçük bir sırrınıda öğrenmiş oldum:))
21 Ocak 2012 Cumartesi
Amaaaan Sende.

Olmuyorr olmuyor bu ne aksiliktir anlamadım.Onu çözüyorum,bu çıkıyor,bundan sıyırıyorum,şu geliyor yok artık şaka gibi oynamıyorum ben yaaaa.Alırım kafa çapıma uygun bir huni özellikle fıstık yeşili olsun yada turuncu takarım ayneenn tıırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr .
13 Ocak 2012 Cuma
SİNİRLER YATIŞSIN,ÖKSÜRÜKLER KESİLSİN,İÇİMİZ ISINSIN:)
Kışın en soğuk günlerini yaşıyoruz.Hemen herkez bir şeylere takık,sinirler bozuk.Grip, öksürük salgın halinde ensemizde.Çekilmez hale geldi herşey.Sakiin sakiiinnnnnn.Biraz ıhlamur,az zencefil,çubuk tarçın,elma kabuğu ve çekirdeği.Koyalım ateşe iki taşım kaynasın çekelim içimize kokusunu, kokuyu içinizde hissetiğinizde yarattığı etki mükemmel.Önce huzur dolu bir sakinlik ,ardından içmek için sabırsızlık hissi,bir dilim limon eşliğinde içildiği andan itibaren içini ısıtan sihirli bir iksir gibi.Şiddetle tavsiye ederim ıhlamur eşliğinde sakin,huzurlu iyi hafta sonları.....

8 Ocak 2012 Pazar
BOOOŞŞŞŞŞ!!!!!!!!
Emek hatır bilmeyene çok kolaydır insan harcayıp can yakmak.Fütursuzca üç beş cümle sarf eder.Bilmez ki sarf ettiği o cümleler dostunu,dostluğunu kaybettirecektir.Kolaydır çünkü arkadaşlığı dostluğu silmek. eğilip bükülmekten aciz,bir özür dilemekten uzak hiç bir anlamı olamayan ÇİN MALI BİR İLİŞKİ.Tabi kabahat çin malı ilişkiyi kuranda değil ,o arkadaşa inanıp kardeş sanadadır.Yazık verdiğim emeklere yazık ki yazık her düştüğünde arkadaşım sandığım kişinin yanında olduğuma.Ne hayatına, ne arkadaşlığına inancım kalmadı yazık.Anlamsız ispatlarının peşinde koş inan bana faydasını görür ve bir gün mutlaka altın madalya ile ödüllendirilirsin.Timsah göz yaşlarınıda al yanına kooşş inanan birilerini bulursan hiç durma yolun açık olsunnnnnnnn.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)