KEMİK SUYUNA İŞKEMBE ÇORBASI İŞKENCESİ:))

Bir insan takıntılı olmaya görsün aklıma koyduğumu yapmazsam sinir olurum.Dün sabah erkenden anneciğimle pazar alışverişimizi yapmak üzere çıktık hava güzel hadi bakalım sahilden sahilden gezerek gidelim pazara.Yolda gözüme çarpan kasabın vitrininde işkembe.Anne dedim bizim çorbacı işkembeyi kemik suyuna yapıyormuş sanırım ondan güzel oluyor ve daldım kasaba.
-İyi günler sizde kemik var mı???
-Yoh abıla bizde kemik yoh.
-Hımm peki hayırlı işler.
Yolumun üzerine olan olmayan bütün kasaplara aynı istekle girdim fakat YOOOKKK.Neyse pazar alış verişi bitti eve dönüldü aklım hala kemikte.Ani bir kararla anneme seslendim.
-Anneeeee hadi hazırlan Bursa ya gidiyoruz biraz dolaşır geliriz.Annem şaşkın bir tavırla
-Ne işimiz var kızım Bursa da şimdi akşam oldu (bu arada saat 14. suları annemin saat kavramı)
Yola çıkılır.Bursa da kemiği bulacağıma emin olduğum noktaya varılır.Bir kasap iki kasap derken bembeyaz tertemiz bir işkembe çarptı gözüme evet dedim işkembe budur ve girdim içeriye.
-İyi günler işkembe istiyorum bu arada birde kemik soracam ama sizde kaval kemiği varmı?
-Çok şanslısınız bayan az önce sıyırdık kemiği var( mutluyum tabi)çocuk aşağıdan getirsin hazırlayalım.
Çırak aşağıdan elinde kocaman bir kemikle geri döndü ben şokta annem şokta birbirimize bakıyoruz.
-Eee kemik bumu?
-Evet bayan şimdi ben kesecem onu size hazırlayacam (kafadan 10 kg gelir o kemik)Adamcağız bütün iyi niyetiyle kemiği vurdu parçaladı paketledi.
-Eee şey beyefendi biz o kemiği Mudanya ya götüreceğiz hani paket sağlam olursa.
-Merak etmeyin Hakkariye kadar sağlam gider yanlız dikkat edin kemik paketi delip bir yerinize batmasın(nereye mesela heheee.....)
O kadar ağır bir yüktü ki Mudanya ya dönene kadar kendi kendime söylendim durdum.Bunun metro yolculuğu var,in bin minibüs yolculuğu var velhasıl ben annem ve kemik evimize döndük.Mutluyum şimdi de kemik suyuna işkembe çorbaı pişirmek üzere mutfağıma gidiyorumm:)))